Azerbaycanda yasayıp da Baku dısına cıkmamak olmazdı. Bir Ekim Sabahı vurduk kendimizi yollara. Altımızda Azerbaycanda en cok alınıp satılan Mercedes arabamızla..Azerbaycanda ilk kez cıkıyorduk sehirler arası yollara. Baslarda biraz tedirgin olduk tabii. Bu arada kocam Samsung Telefonuna Navigasyon Uygulaması ekledi. Kimseye yol sormadan istedigimiz heryere kaybolmadan ulastık ufak tefek sorunlar dısında. Rotamızda Qobustan Samaxhı Ismayıllı Qebele Oguz ve Sheki Rayonları var. Rayon Azerice(Azericeye de Ruscadan gecme bir kelime) İl demek...Ismayıllıya kadar cok heyecan duymadım. Fakat Ismayıllıdan sonra cennete ulasmaya basladıgımızı hissetim. Heryer yesillenmeye basladı. Artık yesilin farklı tonlarından baska hicbirsey gormuyorduk...Sonbahar oldugu icin sarılar ve kırmızılar da vardı...Kafkasların eteklerine gitgide yaklastık ve ozellikle Qebeleden sonra artık sadece Kafkas Daglarının etekleri boyunca yol alıyorduk. Kafkas Dağlarının en yüksek yerleri çıplak kayalar,daha aşağılarda kalıcı karlar ve buzullar,sonra sırasıyla Alp tipi çayırlar, iğne yapraklı, karışık yapraklı ve yaprak döken ormanlarla kaplıdır. Yamaçlarda çam, meşe, kayın, kestane, kızılağaç ve ıhlamur ağaçları yayılmıştır. Yani bizdeki gibi kısa boylu makiler degil daglar ormanlarla kaplı. Sonbahar da olunca daglar sarı kırmızı yesil kahverengi rengarenk idi...
Sheki Azerbaycanın Turistik olarak en iddialı sehirlerinden biri. Gercekten de inanılmaz guzel. Hem tarihi olan hem de dogası guzel bir sehir. İpek Fabrikaları meshur. Eskiden Ipek Yolu Shekiden geciyormus ve Sehki onemli duraklardan birtanesiymis. O donemden kalma Kervansaray da sehrin en onemli tarihi eserlerinden biri ve otel olarak kullanılıyor su an. Eski islevine devam ediyor anlayacagınız : ) Ayrıca Shekide Kis Kenti denen tarihi bir kentte bulunuyor. İnsanların hala icinde yasamaya devam ettigi. Kentin en yuksek tepesinde Alban Kilisesi bulunuyor. Alban diyince Arnavutla karıstırmayın. Bugünkü Azerbaycan ve Dağıstan'ın tamamı ile Ermenistan, Gürcistan, İran, Çeçenistan topraklarının yarısını kapsayan geniş bir alanda M.O. 4. yy ile M.S. 10 yy arasında hukum surmus 3. yyda Hristiyanlık Dinine girmis bir millet. 10. yüzyıldan itibaren Orta Asya'dan süregelen Türk, Kıpçak ve Moğol istilaları ile zayıflayan krallık küçüle küçüle egemenlik alanlarını kaybetmiştir. Albanların büyük bölümü İslamiyeti benimseyerek Türkleşmiştir. Yani su anki Azeri Halkının bir kısmının Ataları Albanlar. Azerbaycanda bazı insanların boyları oldukca uzun Alban Kilisesinde de bir camın arkasında sergilenmis Alban Mezarları vardı oldukca uzun boylu 2 mden fazla insanlar hepsi. Bugunki uzun Azerilerin Atası Alban olmalı diye dusunmustum :) Ayrıca Shekide Han Sarayı diye Dunya Mirası Listesine alınmıs bir Saray da vardı. Asagıdaki fotograflarda daha detaylı bilgi verecegim.
Ismayıllı Gebele arasında Orman... Yolda bir Ormanın ortasında ilerleyen bir yol gorduk ve hemen o yola saptık...Kusursuz Doganın icinde cok mutlu olduk ama megerse bu daha bir baslangıcmıs... Yolculugumuzun sonrası hep ormanlardan ve yesilden ibaretti..
Ormanın icinde upuzun boylu agaclara yapılmıs salıncaklarda sallanmak cok keyifliydi.
Orman havasını doya doya soluduktan sonra yola devam ediyoruz.
Shekiye ilk vardıgımızda dısarda bir restoranda yemegimizi yedik. Sonra biraz Rayonu turladık.. Otele yerlestigimizde aksam olmustu. Odamıza cekildigimizde inanılmaz bir sessizligin ortasındaydık...Sehir hayatı bagımlıları olarak huzursuz olduk tabii. Dısardan sadece doganın sesleri geliyor..Onun dısında insan sesi bile yok...Kocam da benim gibi kotu hissetmis olacak ki sabah gidelim diye tutturdu. Fakat onu kalmak konusunda ikna ettim.Bu arada gunduz Shekinin tarihi kent dokusunu farkedince odamızda bulunan 2 Sheki Turist Kitabının da etkisiyle gece yatana kadar Azerbaycan Tarihi okudum internetten. Boylece ertesi gun gezerken gordugum yerler daha anlamlı hale geldi...Kitapların 1i Ruscaydı. Birgun Rusca ogrenmek umuduyla hatıra da olsun diye Rusca olan Kitabı carptım.
Carsi Turumuz
Ne guzel ve degisik bir mimari diilmi..Sanki Londra'dan bir bina...Sheki nin kendine ozgu boyle bir Mimarisi vardi...En merkezi ve turistik olan caddesindeki binalar da hep boyle pismis kiremit tugladandi...Ipek sallarin vs. satildigi turistik caddesinde fotograf cekilmemisiz ne yazikki...
Carsi Turumuz
Ne guzel ve degisik bir mimari diilmi..Sanki Londra'dan bir bina...Sheki nin kendine ozgu boyle bir Mimarisi vardi...En merkezi ve turistik olan caddesindeki binalar da hep boyle pismis kiremit tugladandi...Ipek sallarin vs. satildigi turistik caddesinde fotograf cekilmemisiz ne yazikki...
Sheki de kaldıgımız Seki Saray Otelin penceresinden manzaramız....
Su guzellige bakarmısınız...Sanki gecmiste bir yerde bir kasabadayız...
Sheki yi gezerken bir Sanat Atolyesine girdik.Yavru kediler karsıladı bizi...Atelyenin Duvarında Ataturk un bir portresi de asılıydı.
Han Sarayına dogru cıkarken....
Gunesin tadını cıkaran bir pisi...Nasıl gerildi bi ara nasıl keyifliydi anlatamam
Han Sarayına dogru cıkarken yolda bir muze vardı. Hanlik zamanindan kalma bir Hamamin icini muze yapmıslardı. Masadakiler Sheki'nin meshur İpekleri...Ham haldeler...Sheki nin İpek Fabrikasını da gezecektik fakat Bayram dolayısıyla islemirdi! Tabii carsıdaki kucuk dukkanlardan İpek Sal da aldık...Hatta satıcı kadın Basbakanınız da benden aldı...Ben para istemedim ama o 50 Manat bıraktı diye anlattı.
Han olmaya ozenen Kocacım...Bi dahaki sefere Dunyaya Suluman olarak gelirsin insallah :)
Muzenin bahcesi...Bir Masal ın icinde gibi hissettim kendimi...
Bahce Kapısı
Sarayın Bahcesi
Sarayın Bahcesinde 2 Tane Asırlık Cınar vardı.
Hanlıgın bulundugu Doganın guzelligine bakarmısınız. Arkada gorunen Kafkaslar...Biz de zaten Kafkasların uzerindeyiz su an..
Sarayın icinde fotograf cekmek yasak oldugu icin icerden fotograf sunamicam sizlere. Sarayın ici de dıs cephesi gibi rengarenk...İki katlı olan sarayın süslemelerine hayran kalmamak gerçekten elde değil. Bir tanesi 24 m. uzunluğunda olan çeşitli freskler ve olağanüstü cam ve vitray işçiliği görmeye değer. Söylendiğine göre, saray hiç çivi kullanılmadan inşa edilmiş ve bu özelliği ile dünyada bir eşi yok. Azerbaycan'da ilk bağımsız hanlığın temelini atan Hacı Çelebi Han'ın torunu Hüseyin Han döneminde inşa edilmiştir. İlk kuruldugunda Sirvansahlar Devletine baglı olan Seki Hanlıgı 14. yy da bagımsızlıgını kazanıyor. Safevi Sahı 1. Tahmasp, Celebi Hanın bagımsızlıgına son veriyor. Fakat daha sonra Safevi Sahi olan Nadir Sah'ın oldurulmesi uzerine Iran Devleti cokuyor ve Celebi Han yeniden bagımsızlıgı saglıyor. Daha sonra guclenen Rusya Azerbaycandaki tum Hanliklari idaresine aliyor. Bu arada Safevi Devleti bir Sii Devleti. Yonetimi 250 yil elinde tutan Safevi Hanedanligi, bir Afsar olan Nadir Hanin Sah olmasiyla, kesintiye ugramis, Afsar Hanedanligi kurulmus.
Donus Yolu...
Bizim Kesmekes sehirlerimizden ne kadar farklı diilmi...
Gelelim Kervansaraya....
Kish Kenti ve Alban Kilisesi
Alban Kilisesine ulasmak icin Kish Kentinin icinden geciyorsunuz. Maalesef Kish Kentinde hic fotograf cekilmemisiz. Daracik yokus Arnavut sokaklari olan, sokaklarindan nehir gecen, mini mini evlerin oldugu bir Kent. Alban Kilisesi de en tepede.
Size bahsettigim uzun boylu mezarlardan birtanesi...Kilisenin rahipleri bahcesine gomulurmus. Bu da rahiplerden birtanesi..
Albanya nin simgesi Tavus Kusu imis.
Kilisenin Bahcesi
Kilisenin Bahcesi... Cennetten bir Kose gibi dimi...
Kilisenin icinde Turistler icin aciklayici bilgiler...Azerilerin Norveclerle ne alakasi var demeyin...Azerbaycanda Norvectekiyle ayni Kaya figurleri varmis. Ayni tarz cizimle, birebir ortusen figurler..Cok tuhaf diil mi...Bu sebeple Norvec ile Azerbaycan isbirliginde, Atalarinin ortak olabilecegine dair bilimsel arastirmalar yapiliyormus.
Yeniden yollara dustuk... Shekide bir gece daha kalıp sabah erkenden inanılmaz lezzetli kahvaltımızı yapıp yola cıktık.. Yola cıktıgımızda yagmur vardı...İlk gece sessizliginden hoslanmadıgımız icin bir an evvel ayrılmayı dusundugumuz Shekiden gitmek zor geldi bu sefer de...İlk saskınlıktan sonra Shekiye vurulmustuk...Doganın icinde sessiz bir Kasabada olmaya...
2.Gece Farkli bir Otelde daha dogrusu Motelde kaldik. Otelden cikarken yagmur vardi ve sokaklarda kimsecikler yoktu.
Sheki Qebele arası yol...
GEBELE veya QEBELE...Daglara yapılmıs oldukca luks bir Otelin Bahcesindeyiz...Biz Sonbaharda gittigimiz icin Otel kalabalık degildi. Hatta Otelin icerisinde yer alan Cottage larda 3 5 Villa doluydu sadece... Insanlar oraya yazın gidip havuzunda yuzerek temiz hava alıyorlar. İnsallah bir yaz tekrar gidecegiz...
Otelin icerisinde Ormanlık alan vardı...
Otelin Bahcesi
Akca Agac...Henuz fidan halinde..Cok severim. Kırmızı renkli olur...Kanadalıların Milli Simgesi ve Bayraklarının uzerinde Akca agac yapragı bulunuyor...Calıstıgım Projedeki Otelin Kanadalı İsletmecisi olan Fairmontta calısan Kanadalı arkadaslarımdan biliyorum.
Tipik bir Yılbası agacı...Bu tip cam agaclarından Turkiye de bulunmuyor.
Bu da baska bi Otel...
Donus Yolunda Gebeleye baglı Nokhur Golu...Katardaki 2 yıldan sonra bu Golun kenarında Doganın kiymetini daha bir anlayarak soludugum havayı derin derin icime cekerek her anından inanılmaz keyif aldım...Doganın renkleri muhtesem...Azerbaycanın icinde saklı bir cennet...
Ismayıllı dan hemen once Selale...Selalenin kenarında koylulerin yapıp sattıkları ev yapımı Receller Gul suyu Tursulara bakıyorum. Azeriler megerse cayı Gul Suyuyla icermis...Hepsi de Gul suyu satarken kalbe cok iyi gelir diye eklerler mutlaka...Gul Suyu aldım ve bu geziden sonra Gul Suyunun bagımlısı olduk..Cayı artık Gul Suyu olmadan icemiyoruz...
Masal gibi yerler. Okurken çok keyif aldım ve kendimi o büyüleyici doğanın içinde hissettim bir an. Yalnız, keşke dedim fotoğraflar biraz daha büyük olsaydı :)
YanıtlaSilSenin icin buyuttum fotograflari. Begenmene sevindim. : )
YanıtlaSil