6 Şubat 2018 Salı

Bebeğime giden yolda yaşadıklarımdır anlatacaklarım. 2 aylık dünyalar tatlısı bir erkek bebeğin annesiyim. Başımdan başarısız bir tüp bebek denemesi geçti. 2 yıl sonra doğal yollardan hamile kaldım.İstanbul’da Maslak Acıbadem hastanesinde denedim. Doktorum Bülent Tıraş idi. İnternette çok araştırıp karar vermiştim, tavsiye edilen bir doktordu. Doktorum hiçbir test yapmadan geçmiş yıllardaki testlerime bakarak hemen başlayalım tedavine dedi. Fakat tedavi bittiğinde sonuç negatif çıktığında, başka bir hastanede yapılan testlerde TSH ım 9 çıktı ve ben öğrendim ki bu değerle zaten tüp bebek tedavisinin tutma ihtimali imkansız.. yani değerlerime bakılmadan yapılan tedavi hem paramın çöpe atılmasına sebep oldu hem de bizim için çok büyük bir hayalkırıklığı oldu. İlk kez o zaman bebeğimizin olmadığına emin hissettik kendimizi. Daha sonra  pekçok hastane ile görüştüm ancak tekrar bir deneme için kendimi hazır hissetmiyordum çünkü tüp bebek hastanelerine güvenim sarsılmıştı ve tam olarak güvenebileceğim bir hastane bulmadan denemeye cesaret edemedim. Bu araştırmalarım sırasında aklıma en çok yatan hastane Nişantaşındaki Amerikan Hastanesi olmuştu ama tabii sadece bir his diyelim. Sonuçta denemediğim için sizlere tavsiyede bulunamam. Daha sonra memleketim olan iskenderun’a gittim ve Adana’da iyi bir tüp bebek merkezi olduğunu söylediler. Turan Çetin tüp bebek merkezi. Öngörüşmeye gittim ve başarısız tüp bebek denemesinin neden başarısız olduğunu öğrenmesi için histeroskopi yapması gerektiğini söyledi. Bu işlemin bedeli 1250 tl idi. Bizdeki sorunun eşimin sperm sayısındaki azlık olduğunu ifade ettiğim halde ısrar etti. Başarısız tüp bebek denememde Sadece 2 adet embriyo elde edilebilmişti. Kalitesi düşük 3. Gün embriyoları idiler. Ancak Adana’daki doktor bende bir sorun olmuş olabileceği için tüp bebek başarısız olmuş olabilir dedi. Bir şekilde boş bulunarak bu işlemi yaptırmayı kabul ettim ve sonuçta hiçbirşey çıkmadı; gereksiz yere bu işlemi yaptırmış oldum. Tabii benim haklı çıkmam doktorun haksız çıkması sonucu doktora olan güvenimi kaybettim. İşlem sırasında doktorun bazı hareketlerinden de hiç hoşlanmadım. Eşim bu sırada Katardaydı. Ve düşündükçe yeterince denemediğimize karar verdim. Ovulasyonun olabileceği günlere denk getirerek Ayda en fazla 2 kere deniyorduk. Eşimin sağlıklı 1 milyon adet spermi vardı. Doktorlara göre bu sayı aZdı ama sonuçta vardı neden olmasın diye düşündüm ve Katar’a eşimin yanına gittim. Eşimle bebek olmamasının verdiği stres ile çok tartışıyorduk. Birbirimizi suçlar hallerimiz vardı. Tüm bunları bir kenara bırakarak eşime stresini azaltacak yönde yaklaşmaya karar verdim. Oradaki eczanelerden eşim için ‘Horny Goat Weed’ Türkçesi keşişkülahı (Attarlarda azgın teke otu diye satılıyor) satın aldım. Eşim yoğun çalıştığı için enerji veren bu tür haplara ihtiyacı olduğunu düşündüm. Eşim de bu tür hapları içmeyi kabul etti. Bu hapın verdiği enerji ile eşimle hergün denemelerde bulunduk ve 2. Ayımda hamileydim. Hamilelik sürecim ise bambaşka bir yazının konusu. Onu da anlatacağım. Yani demem o ki doktorlara gitmeden önce yeterince denemiş olduğunuzdan emin olun çünkü allahın verdiği çok daha iyisi çok daha kolayı. Eşinize stresinizi yansıtmayın, denerken olumlu düşünün. Denemiş olduğum enerji haplarının isimlerini yazayım; horny goat weed, ginseng complex, gingko biloba.

18 Ağustos 2014 Pazartesi

Bayram Tatili


“Merhaba. Yokuş başına geldiğinde Bodrum’u göreceksin. Sanma ki sen geldiğin gibi gideceksin. Senden öncekiler de böyle idiler. Akıllarını hep Bodrum’da bırakıp gittiler” HALIKARNAS BALIKCISI...



Bayramda bodrum, fethiye, Rodos'u içine alan bir tatil yaptık. Size rotamızdan bahsedeceğim, sizin de tatil planlarınız için bir fikir olur. Bakü'den Bodrum'a direk uçuş olduğunu öğrendiğimde çok sevindim, yazları eklenen bir uçuş tarifesiymiş. 3 saatte Bodrum'a vardım.Bodrum Havalimanı'ndan bodrum otogarına geçip annemlerle buluşacaktım, etrafa bakınırken bir otobüs acentası çalışanı yanıma yaklaşıp 50 liraya bodrum otogara otobus olduğunu söyledi, başka seçenekler olup olmadıgını sordum, taksi daha pahalı havaş için de çok beklersiniz dedi beklemeyi tercih ettim ve 10 liraya havaşa bindim. Biraz gecikmeli olarak otogara ulaştım ve annemlere kavuştum.
Bodrum Milas havalimanı.    
Taksi fiyatlarini gorebileceginiz bir taski duragi...aracin arkasinda artik 240 tl degil 70 tl yazisi vardi.Otogar-Bodrum merkez arasinin 240 lira oldugu zamanlar da varmis yani...

Havalimanı'ndan otogara giden yolda havaş otobüsünden çektim; güvercinlik tarafları sanırım.
Ve yine yolda Bodrum'un meşhur begonvilleriyle ilk buluşma...
       Otogarda kalacağımız otel olan Princess Diltua otelin aracıyla buluştuk ve otelimize doğru yol aldık. Bütün oteller otogardan alıyor sanmayin; bu Princess Diltua otelin musterilerine ozel, tabii istek durumunda. Bi dahaki sefere kocamla gelip araç kiralar oteli de otogara kadar zahmet ettirmeyiz. Otelimiz marina ile bardakçı koyu arasında, Zeki müren koyu bir diğer adıyla. Odamıza yerleşip hemen bardakçı koyuna gidiyoruz.
Bardakçı koyuna giderken yolda....

Bardakci koyunda annemle beraber yuzerek ilk gazimizi aldiktan sonra otelde kalan ablamla bulusmak icin otele geri donduk. Yuruyerek gidip geldik, fakat kimseye tavsiye etmiyorum, bodrumun yollari yokuslu, hatta biz yururken bufeciler o yokusa sairin siir yazdigindan bahsettiler.  Yorgunluktan hangi sair diye sormadik ama, Halikarnas balikcisinin bir yokustan bahseden bir siiri var, o yokus bu yokusmudur bilmem. Ayrica bizim yokusun Neyzen Tevfik Cad. icinde yer aliyor olmasi da Neyzen Tevfikin bir siirinden bahsetmis olduklarini aklima getirdi fakat google'a sordum bulamadim. Neyse bilen varsa yazarsa sevinirim. 
Otelimizin, 3 cocuklu muhafiz sirinesi... Ablamin tabiriyle kabus gibi :)


Aksam otele geldik. Tekne turu bilgisi alarak, ertesi gun icin tekne turuna yazildik. 35 lira yemek dahil, ve 50 lira yemek ve sinirsiz alkolsuz icecek dahil olmak uzere 2 secenek vardi; 50 liralik olani sectik.
Aksam hayli yorgun oldugumuz halde, dusumuzu aldiktan sonra bodrum sokaklarinda yuruyuse ciktik, otelin bulundugu sokagin diger ucu bodrum marinaya cikiyordu. Bodrum marinaya ciktik ve sahil kenari boyunca biraz yuruduk, dondurma yedik, otele dondugumuzde vakit epey gec olmustu, uyuduk. Sabah 8de baslayan kahvaltimizi yaptik. 9:45'te otelden teknenin kalkacagi gumbete dogru yol almak uzere ciktik. Yolda servis baska otellerden yazilmis olanlari da topladi. Nihayet bitezde bizi bekleyen teknemize gectik. Fakat 1 otel tekne turu sirketine yolcu bilgisi vermeyi unutmus oldugu icin servis geri donerek onlari almaya gitti, cikisimiz yarim saat gecikti. Tekne turu inanilmaz iyi geldi bana, sadece 1 gunluk bir tekne turu yillarin yorgunlugunu uzerimden aldi sanki...Bodrumun guzel koylarinda yuzduk, bana kalsa hergun bu ritueli tekrarlardim :) Bizim tekne; Celebi AdasiOrtakent Develi Plajı (Camel Beach), Ada Bogazi, Akvaryum Koyu, Kadınlar Koyu rotasini izledi. Siralamadan cok emin degilim, cok iyi hatirlamiyorum. Bunlar arasinda en dikkat cekeni camel beach idi.

Camel Beach
Camel Beach


 Ve Develer

Masum bir yavru...

Aksam 5-5.5 gibi Bitez marinaya geri donduk. Sabah bizi getiren servis aksam tekrar otele birakti. Yolda soforle muhabbet ederek geldik. 10 yil once doktorunun sinuzit nedeniyle kendisine bodrumu tavsiye ettigini ve 10 gunluk bodrum tatilinin 10 yillik bodrumluya donustugunden bahsetti. Bardakci koyunda dikkatimizi ceken yanik tepeyi sorduk, 3 yil once yandigini ve bodrumlularin cok tepkisini aldigini, ve bodrumlularin tepkisinden cekinildiginden dolayi villa insaatlarina yeni baslandigindan bahsetti. Bodrumun ne kadar hizli gelistiginden bahsetti. 5 yil once kendisine cok ucuza teklif edilen arsanin oldugu yerden su anda elinde 150 bin lirasi oldugu halde ev alamadigindan bahsetti. Bodrumda ev almak ve yasamak hayalim oldugundan dolayi anlattiklarini ilgiyle dinledim. Aksam otele geldikten sonra ablam Gumbet'e gitmeyi cok istediginden dolayi Gumbete giden dolmuslara bindik ve Gumbet merkezde inerek yuruduk. Gumbet unlulerin sahne aldigi barlardan ibaret isikli caddeleri olan bir yer. Cakma ayakkabi ve canta satan kucuk dukkanlar dikkatimi cekti, cok fazla vardi! Keske kaliteyi normal fiyatina satan magazalar olsaydi yerlerine, bodrumu daha kalite biryere donustururdu. (Rodostaki gibi, rodostan bahsedecegim ilerde)


27 Ekim 2013 Pazar

Balkonumdan Manzaralar


Manzaralı bi evde yasamanın en keyifli yanı doga olaylarını daha net gozlemleyebilmek.. Ve Doganın hergun renkten renge girerek kendisini bize nasıl sundugunu gozlemleyebilmek...Ve Doga nın degisken ruh halleri bizim ruh hallerimizi oyle bir etkiler ki...Hayatımda ilk kez manzaralı bi evde yasadım. Perdelerimiz surekli acık. Sabahları gokyuzune bulutlara bakarak uyanmak cok guzel...Sanki bizi izliyorlar ve uyanmamızı bekliyorlar...Ben de bazen sabah bazen aksam bazen yagmurdan once bazen yagmur sırasında bazen kar yagısından sonra bazen yagmurdan sonra gordugum olaganustu anlar karsısında fotograf makineme kosmaktan kendimi alıkoyamadım. Sonra baktımki balkonumdan cektigim fotograflar birikmis...Hep aynı yerden hep aynı manzaraya karsı durarak cektigim fotograflar...Blogumda yayınlamak fikri ise az once cektigim sisli fotograftan sonra olustu. Bu sebeple simdilik sadece tek bir fotografın altında tarih var. Bundan sonra cektiklerimi tarihleriyle ve hatta saatleriyle birlikte eklemeye calısacagım. Ve karsınızda

Hazar Denizi Manzaraları...

27/Ekim/2013    Yagmurdan hemen once...


6 Ekim 2013 Pazar

RAYON lara Yolculuk



Azerbaycanda yasayıp da Baku dısına cıkmamak olmazdı. Bir Ekim Sabahı vurduk kendimizi yollara. Altımızda Azerbaycanda en cok alınıp satılan Mercedes arabamızla..Azerbaycanda ilk kez cıkıyorduk sehirler arası yollara. Baslarda biraz tedirgin olduk tabii. Bu arada kocam Samsung Telefonuna Navigasyon Uygulaması ekledi. Kimseye yol sormadan istedigimiz heryere kaybolmadan ulastık ufak tefek sorunlar dısında. Rotamızda Qobustan Samaxhı Ismayıllı Qebele Oguz ve Sheki Rayonları var. Rayon Azerice(Azericeye de Ruscadan gecme bir kelime) İl demek...Ismayıllıya kadar cok heyecan duymadım. Fakat Ismayıllıdan sonra cennete ulasmaya basladıgımızı hissetim. Heryer yesillenmeye basladı. Artık yesilin farklı tonlarından baska hicbirsey gormuyorduk...Sonbahar oldugu icin sarılar ve kırmızılar da vardı...Kafkasların eteklerine gitgide yaklastık ve ozellikle Qebeleden sonra artık sadece Kafkas Daglarının etekleri boyunca yol alıyorduk. Kafkas Dağlarının en yüksek yerleri çıplak kayalar,daha aşağılarda kalıcı karlar ve buzullar,sonra sırasıyla Alp tipi çayırlar, iğne yapraklı, karışık yapraklı ve yaprak döken ormanlarla kaplıdır. Yamaçlarda çam, meşe, kayın, kestane, kızılağaç ve ıhlamur ağaçları yayılmıştır. Yani bizdeki gibi kısa boylu makiler degil daglar ormanlarla kaplı. Sonbahar da olunca daglar sarı kırmızı yesil kahverengi rengarenk idi...

MEVLANA DER Kİ...


Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.
Işığı gördüm, korktum.
Ağladım.
Zamanla ışıkta yaşamayı ögrendim.
Karanlığı gördüm, korktum.
Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi. ..
Ağladım.
Yaşamayı ögrendim.


30 Eylül 2013 Pazartesi

Four Hand Massage


Size bahsettim mi hatirlamiyorum. Azerbaycan / Baku'de unlu bir Oteller Zincirinin islettigi otelin insaatinda Mimar olarak calisiyorum. Hem isletilen hem de insaat halinde olan otel nasil olur diye soracaksiniz. Sahibinin istegi uzerine otelin tamamlanan bir kismi hizmete acildi. Yani 'Soft Opening' yapildi. Otelin bir kisminda insai isler hala devam etmekte. O yuzden su anda hem otelciler, hem de insaatcilar ayni anda fakat farkli katlarda yogun bir tempoda calisiyor. Ben bu surecte, insaati tamamlayan alanlari kalite olarak kontrol ediyor, gerekli duzeltmeleri yaptirtiyor ve isletmeye uygun bir hale geldigine inandigim sirada otel isletmecisiyle irtibata geciyor, bir kez de onunla kontrol edip onun icin de uygunsa katin ya da bolgenin teslimatini isletmeciye yapiyorum. Bu aralar SPA Katlariyla mesgulum ve SPA Muduru ile sikca bir araya gelip SPA Katlarinda Kontrolleri surduruyoruz. Passive SPA Katinin teslimatini yaptik. Active SPA Katinda Kontrollerimiz devam ediyor. Tabii onemli teslimlerden sonra kutlamalar yapmak geleneksellesti bizde. Isletmeciye ilk otel odasini teslim ettigimizde, odada sampanya ile kutlamistik. Isletmeci teslim edilen odayi isletmeye uygun hale getirdikten sonra (Cicekler, Carsaflar, Kokular, Sampuanlar, Bardaklar, Cay, Kahve Makineleri vs.) emegi gecen herkesi davet edip sampanya ikram etmisti. Daha sonra bu sampanya toreni, ilk restauranti teslim ettigimizde yemege donustu. Tabii o sirada Isletmeci de oldukca hevesli, isveren tarafindan Fransiz Menusunun secildigi Restaurantin Fransiz Ascisi menusunu yeni olusturmus, yaptigi yemekler test ediliyor...Biz de nacizane ascilara, garsonlara, yemeklere Comment veriyorduk Isletmecinin 'Biz nasil size Comment veriyoruz, siz de bize Comment verin' seklindeki talebi uzerine. Passive SPA Katinin teslimati sonrasi SPA Muduru bana masaj sozu verdi, ben yuz masaji yaptirmayi dusunuyordum, fakat sagolsun kendisi Four Hand Masaji istermisin dedi, ben de acikcasi ne oldugunu bilmeden, isterim dedim. Ofise gelince internetten arattim. Asagidaki ve asagidakine benzer fotograflar cikti.