6 Ekim 2013 Pazar

MEVLANA DER Kİ...


Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.
Işığı gördüm, korktum.
Ağladım.
Zamanla ışıkta yaşamayı ögrendim.
Karanlığı gördüm, korktum.
Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi. ..
Ağladım.
Yaşamayı ögrendim.



Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu;
aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu
öğrendim.
Zamanı ögrendim.
Yarıştım onunla...
Zamanla yarışılmayacağını,
zamanla barışılacağını, zamanla ögrendim...
İnsanı öğrendim.
Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu...
Sonra da her insanın içinde
iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim.
Sevmeyi öğrendim.
Sonra güvenmeyi...
Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu,
sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu
öğrendim.
İnsan tenini ögrendim.
Sonra tenin altında bir ruh bulundugunu. ..
Sonra da ruhun aslında tenin üstünde oldugunu ögrendim.
Evreni ögrendim.
Sonra evreni aydınlatmanın yollarını ögrendim.
Sonunda evreni aydinlatabilmek için önce çevreni
aydınlatabilmek gerektigini ögrendim.
Ekmeği ögrendim.
Sonra barış için ekmegin bolca üretilmesi gerektigini.
Sonra da ekmeği hakça büleşmenin,
bolca üretmek kadar önemli oldugunu ögrendim.
Okumayı ögrendim.
Kendime yazıyı ögrettim sonra...
Ve bir süre sonra yazı, kendimi ögretti bana...
Gitmeyi ögrendim.
Sonra dayanamayıp dönmeyi...
Daha da sonra kendime ragmen gitmeyi...
Dünyaya tek başına meydan okumayı ögrendim genç yaşta...
Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektigi fikrine vardım.
Sonra da asıl yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektigine inandım.
Düşünmeyi ögrendim.
Sonra kalıplar içinde düşünmeyi ögrendim.
Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yikarak düşünmek
oldugunu ögrendim.
Namusun önemini ögrendim evde...
Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk oldugunu;
gerçek namusun, günah elinin altindayken, günaha el
sürmemek oldugunu ögrendim.
Gerçegi ögrendim bir gün...
Ve gerçegin acı oldugunu...
Sonra kararında acının, yemege oldugu kadar hayata da
lezzet kattığını ögrendim.
Her canlının ölümü tadacağını, ama sadece bazılarının
hayatı tadacağını öğrendim.
Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim.
Olur ya ...
Kalp durur ...
Akıl unutur ...
Ben dostlarımı ruhumla severim.
O ne durur, ne de unutur ... 


MEVLANA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder